Japonya veya Kore ile ilgili son yazımı nerdeyse 6 ay önce yazmışım. Utanıyorum kendimden ajksfgkj Resmen kişisel blogum oldu artık burası. :D Bu hafta veya gelecek hafta uzuuuun bir k-pop yazısı yazmayı planlıyorum. Tabii sınavlardan zaman kalırsa. :D Ki kalma ihtimali var. Çünkü çalışmıyorum. :D
Bugün yine "geleneksel abiyi kıskanma şenliklerim" başgösterdi. Kız arkadaşıyla buluşmuş da... :') Bir önceki kadar yoğun olmasa da kıskandım tabii yine. Ama bu sefer mantıklı tarafım ağır bastı.
Eğri oturup doğru konuşalım. Şimdi ben bu çocuğu çok seviyorum. Doğal olarak onu öz annemden bile kıskanıyorum. Gerçi bu ne kadar doğal, tartışılır. :D Öhöm. Neyse. :D Peki neden her şeye sadece kendi açımdan bakıyorum? O da beni, az veya çok, kıskanıyordur herhalde. O zaman ben de kimseyle gezip tozmayayım, evden dışarı çıkmayayım, sadece abimle vakit geçireyim... Kendime pek itiraf edemesem de abimden istediğim şey bu çünkü. :D Kendim uygulamadığım bir şeyi de ondan beklemek saçma olur. Bu yüzden artık kıskanma konusunda kendimi dizginlemeye karar verdim.
Abi konusunu geçecek olursak...
Romanı yazmaya bu ay biraz ara vermiştim. Daha çok okumak, daha çok düşünmek ve yazdığım eski bölümlerde biraz düzeltme yapmak için. Her şeyi hallettim ve yarın 9. bölümü yazmaya başlıyorum. Tahminimce son bölüm 15. bölüm olacak. Yani çoğu gitti, azı kaldı artık. :D Yine tahminimce Temmuz'da bitecek. En geç Ağustos diyelim. Umarım daha fazla sarkmaz. :D Hem bundan sonrasını yazmak da çok eğlenceli. Çorap söküğü gibi gitmesini umuyorum. Bakalım... :D
Şu sıralar Hakan Günday'ın Kinyas ve Kayra'sını okuyorum. Herkese de tavsiye ederim. :D Bana tavsiye edene de müteşekkirim. :') Hakan Günday'ın diğer kitaplarından birkaçını da okumak istiyorum. Hele bir kitap fuarı açılsın da... 100 lira biriktirdim şimdiden. 6-7 kitap alırım diye umuyorum. Belki 8. kitaba da para kalabilir. :D
Kinyas ve Kayra'nın sevdiğim bölümlerini yazayım:
Asıl bunlardan kurtulmalıyım. Görüntülerden, seslerden, isimlerden... Geçmişi ve geleceği bu saniyede toplayabilirsem uyuyabilirim. Belki de basit bir matematik formülüdür. Gelecekten geçmiş çıkarsa şimdiki zaman kalır...
Sorarlarsa, "ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını: "Yalnız kaldım. kalabildim! altı milyarın arasına doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.”
Eskiden beni gerçekten sevmiş bir kadının sözleri aklıma geldi:
"Daha çok erken! İçme!"
Ve benim kendisine verdiğim yanıtı düşündüm. Hep aynı yanıt.
"Şu an saat bir yerlerde gece yarısını geçti bile!"
"Daha çok erken! İçme!"
Ve benim kendisine verdiğim yanıtı düşündüm. Hep aynı yanıt.
"Şu an saat bir yerlerde gece yarısını geçti bile!"
Oturup her beğendiğim cümlenin altını çizecek olsam kitabın tamamını çizmem gerekirdi. :D Bir de bu kitabı lisedeyken yazmaya başladığını düşününce içimden "Kinyas ve Kayra da kitap, senin kitabın Harflerin Valsi de..." demiyor değilim. :D
Daha okunacak 20'den fazla kitabım var ama özellikle Hakan Günday'ı okumayı çok istiyorum. Bu yüzden önceliği ona verdim. Orhan Pamuk, Oğuz Atay ve Yusuf Atılgan'dan alacağım kitaplar da var. Umarım fuarda o kadar kitabın arasına girince almak istediklerimi almayıp, başka kitaplarla doldurmam çantamı. :D Öyle bir ihtimal de var çünkü... :D
Bu arada okulların kapanmasına 82 gün kaldı. Benim içinse 68. Sınavlar bitti mi, okul bitmiştir. :D Tabii o 68 günün 40 günü sınav olacağız, o ayrı konu... Birinci sınavlar bitiyor, 2 gün sonra ikinci sınavlar başlıyor. Hay ben böyle okulun... Neyse, küfür yok. :')
K-pop yazımda görüşmek üzere. Hadi güle güleeee! :D
Şu muhteşem şarkıyla kapanışı yapayım:
